✨Gecikmeli Yılbaşı Özel ✨Yılbaşı = Christmas Sorunsalı

 Tabii ki de bu sayfanın yazarının gevşekliğinden dolayı 2023 ün ilk yazısına "Bir yıldır görüşmedik yov" gibi iğrenç bir şaka ile başlama kararı aldım çünkü neden olmasın . Normalde 2023 ün ilk yazısında Manifest 2 olarak devam edecektim ama hala karşıma mÜsLüMaN yIlBaŞı KtLuaMzA gibi salak saçma yazılar geldiği için dedim yeni yıl özel ve yeni yılın ilk yazısı için yeni yıl ile alakalı bir şeyler paylaşayım dedim ( yeni yıl kelimesi bir cümlede maksimum bu kadar fazla kullanılabilir bu arada :D ) . O zaman çok laf ebeliği yapmadan yavaştan ana konuya geçelim. 


Noel ( Christmas) Eşit Değildir Yılbaşı

Bunların belki de bir farklısını Yule  yazısında söylemiş olabilirim ama sanırım bir sorun olarak daha fazla ele alsak şıkır şıkır güzel bir yazı olur . Şimdi şunu bir ülkece sindirelim Noel yada Christmas 31 Aralık gecesi kutlanmaz devamında zamanında kültürel etkileşim yoluyla (büyük ihtimalle) bir çam ağacı ve bunu süslemek sizi dinden çıkartmaz "E AMA GAVUR İŞİ !" diye bağıran elemanlara da şunu diyelim . Ulan senin gavur dediğin adam daha neden özellikle çam ağacı onu bilmiyor ki . Zaten yule yazımda paganizmde ki denkliğini anlattım ve evet çam ağacı süsleme geleneği pagan geleneğidir diyerek devam ediyorum ve hayır kardeşim çam ağacı süsleyerek de dinden çıkıp pagan olmuyorsunuz . Eğer çam ağacına Tanrının Yeniden Doğuşu olarak bakıp bir pagan tanrısını anmıyorsanız hayır kardeşim dinden filan çıkmıyorsun . Hatta bizim ağaçlara bez bağlama kültürümüzle de ziyadesiyle de örtüşmektedir sadece bu işlemde kışın bile yaprak dökmeyen naçizane ağaç türü olan Çam Ağacını kullanıyoruz . Bu çam ağacı süsleme adı üstünde SÜSLEME amacıyla alınmış ve benimsenmiştir diyebilirim . Yazının ilerisinde Eski Türklerde ağaç süsleme geleneğini de inceleyeceğiz . 

Bildiğimiz üzere Türkçesiyle Noel İngilizcesiyle Christmas , 25 Aralıkta kutlanır ve İsanın Doğuşu olarak nitelendirilerek kutlanır. Ortodokslarda ise 6 Ocakta kutlanır . Şimdi şunu da sindirelim yılbaşı kutlayanlar İsanın Doğumunu değil Yeni yılın gelişini 31 Aralık gecesinde kutluyoruz hani Yılbaşı kelimesini ayırırsak Yıl ve Baş-ı kelimelerini elde ediyoruz  bununla birlikte 31 Aralık 00.00 dan sonrada yeni yıla giriyoruz ve bu  yeni yılın başı oluyor ya . Hah ! biz tam olarak yeni yılın gelişini kutluyoruz işte , ilkokul Türkçe Dil Bilgisiyle işin içinden çıktık mis gibi . Zaten Noel'in de Atasının Yule olduğunu biliyoruz sanırım artık. Yani güzel kardeşlerim din bir oyun server ı değil basit ve eğlence amacıyla yapılan hiçbir şey nesnelere ve başka ilahın varlığına inanıp ondan medet ummadığınız müddetçe ve o çam ağacına tapmadığınız müddetçe dinden çıkmazsınız . 

Yule yazısında bu konunun yazısı değil dediğim İsa antipatizanlığı tam olarak bu yazının konusu işte . Kime sorsak maşallah(!) herkes müslüman şöyle çok basitçe islamda peygamberler yazdığımız zaman bize tüm peygamberlerin ismini veriyor girip bakarsak İsa bunlardan biri değil mi ? Velev ki birinin kalkıp İsanın doğumunu kutlaması neden ve nasıl din dışı ya da dinden çıkartan bir şey oluyor anlayabilmiş değilim açıkçası . Hani çünkü bir peygamber ve İslamın esaslarında Peygamberlere inanmak var hani. Eğer kalkıp şunu derseniz " Ama Hristiyanlar İsa'ya tapıyor günah" cevabı enfes basit kardeşim sen İsa'ya mı tapıyorsun büyük ihtimalle hayır ve İsa Allahın gönderdiği peygamberlerden biri mi evet velev ki bir insan İsa'nın doğumunu her hangi bir şekilde kutlamak istiyorsa bu onu dinden çıkartmaz kardeşim sakin ol ve dinini hacıdan hocadan (bahsi geçen hocalar din tüccarları ) dinlemek yerine inmiş ilk ayeti dinle ve "oku" .

O zaman yazının buradan sonrasında Türklerde ağaç süsleme geleneği olarak devam edelim . 

------------------------- ALINTI ---------------------DERGİ PARK--------------------------------------


"Altay mitolojisine göre gök yüzüne doğru çok büyük bir çam ağacı yükse­lir. Gökleri delip geçen bu ağacın tepesinde ise Tanrı Bay Ülgen oturmaktadır. Manas Destanında, Tann’dan haber getiren ak sakallı bir ihtiyarın, çocuğa- kayın ağacı üzerinde seslendiği ve iyi haberler verdiği belirtilmektedir. Yine Manas Destanında Çakıp Han, Manas doğmadan önce, bir erkek çocuk sahibi olamamasını şu ifadeler ile eşini suçlayarak dile getiriyor: “...Bu me- zarlı yeri ziyaret etmiyor, bu elmalı yerde yuvarlanmıyor, bu şifalı sularda gecelemiyor”. Oğuz destanında ise, Oğuzun askerlerinden eşi hamile olan biri, savaş alanında ölmüş, aynı zamanda burada eşinin doğumu yaklaşmıştı. Yakınlarda içi oyulmuş bir ağaca kadının gidip çocuğunu doğurduğu, daha sonra çocuk Oğuz’un yanına getirilip durum anlatılınca, Oğuz, çocuğa Kıp­çak adını koymuştur. Böylece ağacın Kıpçak kavminin atası olduğu belirtil­mektedir. Kıpçak; kabuk kelimesinden gelmiş olup içi çürümüş ve oyulmuş ağaç anlamındadır. Türk boylarının menşei hakkında söylenen efsanelerde de Ağaç kültü önemli bir yere sahiptir. Bunlardan; Dokuz oğuz efsanesinde, Oğuz­ların kayın ve çam fıstığı ağacından türediği, Uygur efsanesinde Uygur Hakan­larının ağaçtan türedikleri, Yakut Türklerinin efsanesinde de ağaçtan türeme söz konusudur."


1.     Yel Ağacı 

Araştırma alanımızda olan yel ağaçlarının kök kısımla­rında yapışkan ve koyu san renkli su çıkmaktadır. Bu suyun romatizma, felç ve çeşitli deri hastalıklarına iyi geldiği söylenir. Yel ağacı gibi kara çam ağaçları, Yakutlarda :ve Başkurtlarda da kutsal kabul edilmekte ve Yakut kadınlarının bu ağaçlarıh altında dua ve dilekte bulundukları belirtilir. Ya­kutlar, ağacm ince sık dallarına “Ank”, Başkurtlar ise “Yel Uyası=Ruh yu­vası” şeklinde isim verirler. Burada görülen aynı tür ağaçlara farklı coğraf­yalarda kült olarak benzer isimler verilmesi kültür tarihi açısından önemlidir.

Doğanşehir’de ki Yel ağacına gelen ziyaretçiler, ağaçların kök kısımlarındaki oyuklarda biriken suyu kaşıkla alıp, vücutlarının ağnyan yerlerine sürerler, daha sonra bu ağaçların altında hasta yatırılır, hasta uyandığında çoğunlukla iyileşmiş olur. Bu ziyaretin diğer önemli bir amacı da konuşması geciken çocukların veya çeşitli hastalıklar sebebiyle konuşma zorluğu çeken hastaların tedavisidir.

2.     Ziyaret Ağacı

Doğanşehir ilçesi Kurucaova kasabasının tam güneyinde bir tepede bu­lunan büyük bir meşe ağacıdır. Yakınında su ve mezar görülmemektedir. Yöre halkı burayı "Ziyaret" olarak isimlendirmektedir. Halk her çeşit dilek­lerinde buraya gelip ağaca çaput bağlayarak dilekte bulunmaktadırlar. Ziya­retçiler getirdikleri yiyecekleri bu ağacın altında yerler ve bir kısmım ağacın çevresindeki taşları üzerine bırakırlar. 

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu ikisi sadece örnek amaçlı olmakla birlikte daha kapsamlı bilgi için bağlantıdan pdf e ulaşabilirsiniz . Sonuç olarak hali hazırda zaten bir çoğumuz hala ağaç dallarına bez parçaları bağlayıp dilek dilerler . Kendi kültürümüz için çokta yabancı olmayan kavramlar için her yeni yılda basit bir dekorasyon olarak kullanılan çam ağaçlarını süsleyen insanları kafir diye linçlemeyelim . İstemeyen yapmamakla özgür olmakla birlikte , yapan kişiye de laf atmayalım bence saygılarımı sunarak bu bölümüde bitiriyor ve herkese iyi geceler diliyorum. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar