Güneş Tanrı'nın Dönüşü Yule Bayramı

Yazı düzenini bozmadan yeni bölüm yeni terim(ler) olarak devam ediyorum . Bugünün konusu yaklaşmakta olan yeni yıl kutlaması olan Yule . 



Yule Nedir? 

Öncelikle anlatımın kısa özetini  kendi kalemimden yapacak olursam , Yule  Hristiyan topraklarda kutlanan naçizane bir yeni yıl bayramıdır bildiğimiz üzere adapte edilmiş haliyle aklımızda Christmas olarak kazınmıştır ve halk ağızında " Yav biz Hristiyanmıyız Çam Ağacı süsleyip kırismıs kutlayalım "sözlerini her yeni yıl kutlamaları hazırlığımızda en az bir kere duymuşuzdur . Bunu bizim kutlamakta olduğumuz yılbaşı teriminden ayıran etken ki Türkiye toprakları içerisinde kutlayan / kutlanmakta olan şey kelimenin tam anlamıyla yeni gelen yıldır , ha tabii müslüman yılbaşı kutlamaz klasik kalıp cümlesine " Ulan zaten İsa'da peygamber değil mi ne bu antipati" demeden geçemeyeceğim bu da başka bölümün konusu olsun diyerek  Christmas'ı Yeniyıldan ayıran ufak detaylara yoğunlaşacağım . Hristiyanlık topraklarında kutlanan bu  yeni yıl şenliği ya da kendi dilimle Doğuş Bayramı ,  İsa'nın Doğumu olarak nitelendirilmektedir keza Yule olarak kutlanan bu bayramda Tanrının yeniden doğuşu olarak şekillenmektedir  . Pagan dininden çıkan bu bayramı Hristiyan toprakların adapte oldukları yeni dine eski dinlerinden önemli olan bir çok bayramı alıp yeni dinleriyle harmanlamışlar diyebiliriz.  Christmas'ın bir çok dekorunda ve kutlanma şeklinde bunu bariz bir şekilde görmüş oluruz  . Misal bunlardan en göze çarpanı Yılbaşı Ağacı dediğimiz ışıklarla süslerle donatılmış bir çam ağacıdır . Özellikle Kelt Druidlerince Çam Ağacı Tanrının ölümsüzlüğünü sembolize eder ve bu noktada Tanrının ölümsüzlüğünün kutlanması dersek buna varsayıyorum ki yanlış olmaz ki Samhain'de ölmüş ruhlara öncülük eden ve Yaban Avına çıkan Güneş Tanrı bu zamanda geri gelmektedir  keza yine yeni yılda hediye verme aktivitesi de yine Pagan zamanalrından insanların sevdikleri kişilere elleriyle hazırladıkları hediyeler vermesinden gelmektedir . Bu bayram bir Pagan mantığında karanlığa ve kötülüğe olan bir zafer şeklinde de kutlanmıştır ne de olsa Güneşin Kutsal Tanrısı geri dönüyordu . Düşmanca ve küçümseyici bir tavır takınmaksızın eski dinin ne kadar güzel bir şekilde yeni bir dinle harmanlandığını görmüş oluyoruz , e hadi birazda etimolojik çerçeveden gidip Yule ve Christmas kelimesinin etimolojisini inceleyim . 

Yule 


Eski ingilizce' de geol,geola Eski İskandinav dilleri ile aynı kökenden olan "Noel Günü, Noel Bayramı" jol(çoğul),  Hıristiyanlık tarafından devralınan bir kafir ziyafetinin adıdır.  Cermen dillerinde  kökeni bilinmemektedir . Eski İngilizce (Anglice) kökenli giuli Anglo-Saksonlar, Roma'nın Aralık ve Ocak aylarına denk gelen iki aylık bir kış ortası sezonuna verilen addır;

Hıristiyanlığa geçildikten  sonra, kelime "12 günlük Doğuş bayramı" (25 Aralık'ta başlayan) anlamına gelecek şekilde daraltıldı, ancak yerini 11. yüzyılda Danimarka dışında her   Christmas olarak değiştirilmiştir .

Christmas


Geç Eski İngilizce "Mesih'in doğumunun anısına her yıl düzenlenen kilise festivali"Cristes mæsse, itibaren Christ(ve orijinal sesli harf korunarak) +mass(n.2).

14. Yüzyılın  ortalarından itibaren tek kelime olarak yazılmaya başlanmıştır . 1590'lardan bir fiil olarak "Noel'i kutlamak için".Father Christmas 1435-77 yılları arasında Plymtree (Devon) Rektörü Richard Smart'a atfedilen bir şarkıda kullanılmıştır .Christmas-tree modern anlamda, 1835'te Amerikan İngilizcesinde kullanılmış ve Almanca'sı şu şekilde  tercüme edilmektedir WeihnachtsbaumNoel kartları ilk olarak 1843'te tasarlandı ve 1860'larda popüler oldu;  Christmas-card 1850 ,Christmas present 1769 ,Christmas Eve Orta İngilizce Cristenmesse Even(yaklaşık 1300)kullanılmaktaydı .


Dilerseniz  Yule Bayramını bir de usta yazar ve tarihçi Erhan Altunay'ın Kadim Cadılık Öğretisi kitabından alıntılayalım ;

" Eski Kuzey toplumlarında Jol olarak da bilinen Yule, Odin'in eski hali olan Yoldir ile de ilişkilendirirlir. Got toplumlarında ise bu bayram Jiuleis diye adlandırılır. Yule pagan inancında yeni yılın başlangıcını bildirir. Aslında bazı toplumlarda bu Samhain olarak kabul edilse de genel kabul Yule yönündedir. İskandinavya' da da güneş Tanrı belli bir süre için yok olurdu (Yunan mitolojisinde Apollon'un Hiperborea'lıların ülkesine gitmesi gibi) 35 gün sonra bir keşif grubu gönderilirdi ve akıbeti öğrenilmeye çalışılırdı. İlk ışıklar gözüktüğünde de keşif koçu sevinçle dönerdi. Bu bayram "Yuletide" diye anılırdı ve ateşler yakılarak kutlanırdı. (Günümüzde Noel de İngilizce' de bu isimle anılmaktadır. Yule log da şömineye atılan odundur, bu da bu inancın izlerini taşımaktadır). Hatta bazı yerlerde ağaçlar bahar gelmiş gibi süslenirdi. AsatrU inançlarını benimseyenler tarafından ise bu dönem 20 - 31 Aralık arasında 12 gün olarak kutlanır. (Mezopotamya ile olan benzerliğe dikkat) Bu dönem içinde aile fertleri ziyaret edilmeli, hediyeler verilmeli ve ağaçlar süslenmelidir. Bu çok önemli pagan bayramı halkın belleğinde her zaman yaşamıştır. Peki Noel nereden çıkmıştır? Aslında Noel'in ortaya çıkışı İncil'e dayanmaz. O zamanlar bilinen dünyanın her tarafında olan bu pagan bayramını yok edemeyeceklerini anlayan kilise babaları son çare olarak bu günü İsa'nın doğum günü olarak kutlamaya karar vermişlerdir. Dördüncü yüzyılda Papa I. Julius, İsa'nın doğum gününü 25 Aralık olarak ilan etmiştir. Yani bu tarihe kadar İsa'nın doğum günü 25 Aralık olarak kutlanmamış olup (bazı yerlerde 6 Ocak olarak kutlanmıştır ki bu Ortodoks dünyasında devam etmektedir) ancak o tarihten sonra Noel adeti çıkmıştır. Yani İsa'nın doğumundan yüzyıllar sonra.


Bir görüşe göre Noel kutlamalarının kökeninde Mezopotamya' da Babil Tanrısı Marduk ile ilgili kült vardır. Bu Mezopotamya yeni yıl kutlamaları ile alakalı bir külttür ve 12 gün süren törenlerde Marduk'un ölmesi ve yeniden dirilmesi büyük bir yer tutar. Bir başka görüş de ilk yeni yıl kutlamalarını Osiris kültü ile ilişkilendirir. Bu da Osiris'in yeniden doğuş kültü ile birliktelik gösterir. Aynı şekilde başka Mezopotamya kültlerinde de yeni yıl kutlamaları vardır. Yunan Kültüründe, Kış Dönümü bayramı, Kronos şenlikleri adı altında kutlanmaktaydı. Yunan kültüründeki, en neşeli bayramlardan biri olan bu bayram sırasında Kronos ile Zeus'un savaşı canlandırılır, herkes, kölelerle birlikte yemek yerdi. "


Yule Anlamı Ve Önemi 


Samhain'de, tüm başlangıçların karanlıktan çıktığını kabul ederek, karanlığa iniş ve dönüşü - Yeni Yıl'ın başlangıcını - onurlandırıyor, kutluyor ve karşılıyoruz.  Kış Gündönümü'nde yılın en uzun gecesi ile o karanlığın derinliğine ulaşırız. Karanlık zirveye ulaşmıştır .

"Peki bu devam edecek mi? Güneş güneyde kaybolup geriye yalnızca karanlık kalana kadar Dünya daha karanlık ve daha soğuk mu olacak? Hayır çünkü Yule'de harika bir şey oluyor. Güneş düşüşünü durduruyor ve birkaç gün için aşağı yukarı aynı yerden doğuyor .Bu çok önemli bir zamandır, olaylar arasındaki zirvedir.Güneş  hareketsiz durur ve herkes dönüşü bekler.

Kafamızda ışığın geri döneceğini biliyoruz. Ama kışın karanlığında emin olabilir miyiz? Kafamızın bize söylediğine kalbimiz inanıyor mu? Işık verdiği sözleri tutacak mı? Hepimizin, ışık geri dönmeye başlamadan önce (ya da dönecek olsa bile) ne kadar derine ineceğimizi bilmediğimiz karanlık anları vardır. Dünyanın da anları vardır; bizi anlar ve bizim gibi yaşar.

Güneş tekrar kuzeye hareket etmeye başlar ve  ışık geri gelir. Dünyada, hayatımıza ışık geri gelir . "Bu gerçekten de kutlamaya değer bir şey ve Kuzey Yarımküre'de dikkate değer ölçüde benzer şekillerde kutlandı." (Ceisiwr Serith'in Pagan Ailesi'nden alıntı) En uzun gecenin bitmesiyle karanlık, Güneşin Dönüşü, ışığın, umudun ve vaadin dönüşüyle ​​yenilir. Tanrıça, Güneş/Güneş Tanrısını doğurur. Güneş büyümeye başlar ve günler uzar. Gizli olan her şey ortaya çıkmaya başlar. Bu Güneş'in doğum günü! Ve gerçekten kutlama zamanı!

Holly King, Yaz Ortasından Yule'ye kadar yılın karanlık kısmına hükmeder, O, Son Yılın Tanrısıdır. Yule'de,  Holly King hayatını, Yule'den Yaz Ortasına kadar yılın aydınlık kısmını yönetir , Büyüme Yılının Tanrısı olan genç,  Oak King'e ve ikizine teslim eder. İkisi de yılın yarısını yönetir, ikisi de Tanrıça'nın iyiliği ve sevgisi için savaşır ve her ikisi de toprağın refahı için yaşam güçlerini teslim eder. Gerçekte, onlar birdir.

Yule Gelenekleri 

Yule veya Kış Gündönümü gelenekleri çok sayıdadır  ve yalnızca Çocuk İsa'nın doğum günü olan Hıristiyanlıkta değil, birçok Hıristiyanlık öncesi Pagan geleneğinde ve aslında daha yeni olanlarda da paylaşılır. Bazen kaynaklarını belirlemek zordur, ancak arkalarındaki sembolojiyi tanımasak da hepsi Batı kültürümüzde çok tanıdıktır.

Yaprak Dökmeyen Çiçekler 

Yaprak dökmeyen çiçekler sonsuz yaşamı temsil eder ve geleneksel olarak kapı ve pencerelerin etrafına asılırdı. Her birinin kendine ait bir sembolizmi vardır.

Ökse otu

Druidler tarafından büyük saygı duyulan bu bitki şifacı ve koruyucudur. Toprağa asla değmemesini sağlamak için dikkatlice kesilir. Büyülü özelliklerinin, dünyalar arasında, gökyüzü/cennet ve dünya arasında yaşadığı gerçeğiyle bağlantılı olduğuna inanılıyor. Ökse otunun beyaz meyveleri, hayat veren erkeğin verimli beyaz menisini temsil eder. Ökseotunun altında öpüşmenin geldiği yer burası!

Çobanpüskülü

Bir başka yaprak dökmeyen koruma olan bu bitkinin dikenli kıllarının istenmeyen ruhları kovduğuna inanılır. Yeni doğan bebeklere ıslatılmış çobanpüskülü ile su serpiştirilirdi , özellikle gece boyunca dolunay altında bırakıldığında daha da  güçlüdür. Çobanpüskülü, Cermen yeraltı tanrıçası Holle için kutsaldır ve sonsuz yaşamı, iyi niyeti ve güçlü yaşam enerjisini sembolize eder. Kırmızı meyveleri kadın kanını temsil eder. Ökse otu ve çobanpüskülü birlikte yılın bu zamanında Güneşin/Oğul'un yeniden doğuşuyla Kutsal Evliliği temsil eder.

Sarmaşık

Bize reenkarnasyonu ve yeniden doğuşu hatırlatan bir sarmal içinde büyüyen ölümsüzlük ve dirilişin yaprak dökmeyen sembolü. O'nun ölümü ve dirilişinin Mısır dininde ana tema olduğu Osiris için kutsaldı. Bitki örtüsü, çiçek açma ve Baharın Dönüşünün tanrısı Dionysys için de kutsaldır.

Porsuk

Eşi benzeri olmayan yenilenme ve yeniden doğuş ağacı - köklerinden yeni ağaçlar göndererek  çok uzun bir yaşa kadar büyür. Ruh alemleri ve atalar ile derinden bağlantılıdır. Genellikle ritüel alanlarda merkezi 'dünya ağacı' olarak kullanılır ve genellikle mezarlıklara dikilirdi. Çok zehirli.

Çam

Dalları eve şifa ve neşe getirir, yakmak arındırır.

The Kissing Bough

Yuletide'de, biri diğerinin içinden geçen ve yaprak dökmeyen bitkiler, kutsal ve sarmaşık ve bu olay için özel olarak ayrılmış pembe yanaklı elmalarla bağlanmış iki halka kullanarak bir dekorasyon yapmak genellikle bir gelenek olmuştur. İçeride, diğer parlak renkli boncuklarla birlikte erkek ve dişi bebekler asılıdır. Dekorasyonun alt kısmına bir demet ökse otu dikkatlice bağlanır ve tüm tablo odanın ortasında, ilgi odağında asılı kalır. Ökse otunun üzerindeki her meyve bir öpücük vaadini taşır ve  verilen veya alınan her öpücük için bir meyve çıkarılır. Tüm meyveler bittiğinde, öpüşme de durmalıdır! (Hedingham Fuarı)

Çelenk

Yaprak dökmeyen çelenkler yapmak gelenekseldi - Yaprak dökmeyen Yaşam Çarkı. Bunlar kapılara asıldı veya yatay olarak yerleştirildi ve mumlarla süslenirdi. 

The Yule Tree

Görünüşe göre Viktorya döneminde Alman Prens Albert tarafından modern zamanlara tanıtıldı. Antik Roma'da çam ağaçları, Tanrıça bahçelerinin önemli bir parçasıydı. Kış Ortası Gündönümü'nün arifesinde, Romalı rahipler bir çam ağacını kesip süsler ve törensel olarak tapınak kutlamalarına taşırlardı. İnsanlar evlerini yaprak dökmeyen ağaç dalları ve saksılardaki çalılarla donattı. Çamlar ve köknarlar, kışın derinliklerinde yeniden doğuşun ve yaşamın sembolü olarak değer verildi. Saturnalia festivaliydi. Pagan aileler, orman ruhlarının soğuk kış aylarında ısınacakları bir yere sahip olmaları için evlerine canlı bir ağaç getirirdi - ruhların yemesi için dallara yiyecek ve ikramlar asılırdı.

Mumlar

Bu karanlıktan ışık festivalidir ve mum yakma geleneği her zaman popülerdir. Geri Dönen Güneş'in kırmızısı, yeşili ve altın rengi Yule'nin renkleridir. Evinizi ve sunağınızı yaprak dökmeyen bitkiler ve mumlarla süsleyin.

Hediye vermek

Bu, Güneşin/Oğul'un Doğum Günü! Antik çağlardan beri hediye verme ve değiş tokuş bu festivalin canlı bir geleneği olmuştur.


Yorumlar

Popüler Yayınlar