Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm o bölüm sonunda geldi çattı ... Aradia . Gospel Of The Witches'ın yani namı değer Cadıların İncilinin ingilizce pdf'ini bulmam şerefine bugün tarihte ki ilk cadı olduğuna inanılan Tanrıça Aradia'yı tanıyacağız. Yazı içerisinde site ve pdf alıntısı olacak. Şimdiden iyi okumalar diyorum. Çevirisi bizzat bana aittir .
ARADİA'NIN DOĞUŞU
Diana, kardeşi Lucifer’i, Güneş’in ve Ay’ın tanrısı, Işığın (Parıltının) tanrısını, güzelliğiyle gurur duyan ve gururu yüzünden Cennet'ten kovulan Lucifer’i, çok sevdi.
Diana, kardeşiyle bir kız çocuğu sahibi oldu ve ona Aradia [yani Herodias] adını verdiler.
O zamanlarda dünyada birçok zengin ve birçok fakir vardı.
Zenginler tüm fakirleri köleleştirdi.
O günlerde, her sarayda işkence, her kalede mahkumların bulunduğu, zalimce muamele gören birçok köle vardı.
Birçok köle kaçtı. Kırlara sığındılar; böylece hırsızlar ve kötü insanlar haline geldiler. Geceleri uyumak yerine kaçış planları yapıp efendilerini soyup öldürdüler. Böylece dağlarda ve ormanlarda haydutlar ve suikastçılar olarak yaşadılar, hepsi kölelikten kaçınmak için.
Diana bir gün kızı Aradia’ya şöyle dedi:
"Bu gerçekten doğrudur ki sen bir ruhsun,
Ancak tekrar ölümlü olmak için doğdun;
Aşağı dünyaya inmelisin,
Kadınlara ve erkeklere bir öğretmen olmak için,
Senin okulunda cadılığı öğrenmek isteyenlere.
Ama sen asla Kabil’in kızı gibi olmayacaksın,
Ne de acılar yüzünden sonunda
Kötü ve rezil hale gelen ırk gibi,
Yahudiler ve gezgin Çingeneler gibi,
Hep hırsız ve sahtekar olanlar gibi olmayacaksın...
Ve sen dünyadaki herkesin ilki olacaksın;
Ve sen zehirleme sanatını öğreteceksin,
Büyük lordları zehirleme yollarını;
Evet, onların saraylarında ölmelerini sağlayacaksın;
Ve zalimlerin ruhunu bağlayacaksın (güçle).
Ve eğer zengin bir köylü bulursan,
O zaman cadıya, yani öğrencine,
Fırtınalarla, şimşekle ve korkunç gök gürültüsüyle
Bütün mahsullerini yok etmeyi öğreteceksin,
Dolu ve rüzgarla birlikte...
Ve eğer bir rahip kutsamalarıyla size zarar verirse,
Ona iki katını yapacaksınız,
Ve bunu benim adımla yapacaksınız,
Ben, tüm cadıların kraliçesi Diana!
Ve rahipler ya da soylular size
İnancınızı Baba, Oğul ve Meryem'e bağlamanız gerektiğini söylerse,
Şöyle yanıt verin:
"Tanrınız, Baba ve Meryem,
Üç şeytandır...
"Çünkü gerçek Tanrı, Baba, sizin değildir;
Ben kötülük edenleri süpürüp yok etmek için geldim,
Kötü insanları, hepsini yok edeceğim!
"Ey yoksullar, keskin bir açlıkla acı çekiyorsunuz,
Sefalet içinde çalışıyorsunuz, sık sık hapsediliyorsunuz;
Fakat tüm bunlara rağmen bir ruhunuz var,
Ve çektiğiniz acılar için öteki dünyada mutlu olacaksınız,
Ama size kötülük edenlerin kaderi kötü olacak!"
Aradia’ya bütün cadılık sanatlarını,
Zalimlerin kötü ırkını yok etmenin yollarını öğrettiklerinde,
Aradia bunu öğrencilerine aktardı ve onlara dedi ki:
Ve ne zaman bir şeye ihtiyacınız olursa,
Ayda bir kez, dolunay olduğunda,
Issız bir yerde ya da bir ormanda toplanacaksınız,
Hep birlikte birleşip, kraliçenizin güçlü ruhuna,
Yani annem, büyük Diana’ya tapacaksınız.
Cadılık sanatlarının tümünü öğrenmek isteyen ama
Henüz en derin sırlarını kazanmamış olanlara,
Annem her şeyi öğretecek, henüz bilinmeyen tüm sırları.
Ve hepiniz kölelikten kurtulacaksınız,
Ve böylece her şeyde özgür olacaksınız.
Gerçekten özgür olduğunuzun bir işareti olarak,
Ayinlerinizde hem erkekler hem kadınlar çıplak olacak:
Bu, son zalimleriniz ölene kadar böyle sürecek.
Ve Benevento oyununu oynayacaksınız,
Işıkları söndürüp, ardından şöleninizi şöyle yapacaksınız:"
EFSANELERDE ARADİA FİGÜRÜ
Aradia, Toskana'dan gelen bir Ay Tanrıçasıydı ve bölgedeki cadılar tarafından onurlandırılıyordu. Ancak İtalya dışında pek tanınmıyordu. Bu durum 1899'da Amerikalı folklorist Charles Leland'in Aradia, veya Cadıların İncili adlı kitabını yayınlamasıyla değişti.
Leland, bu kitabın, Diana'yı Cadıların Kraliçesi olarak yücelten bir grup Toskana cadısına ait dini bir metin olduğunu iddia etti. Leland, Almanya ve Amerika'da eğitim görmüş bir kahraman ve bilgili bir akademisyendi. Gizli topluluklar tarafından kabul edilme konusunda büyük bir yeteneği vardı ve Toskana cadıları tarafından da benimsenmişti. Kitaplarına kaynaklık eden materyalleri, Maddalena adında kalıtsal bir cadıdan aldı; bu materyaller arasında *Vangelo* (Cadıların İncili) de bulunuyordu.
Cadıların İncili, Diana ve Lucifer'in Aradia'yı dünyaya getirmesiyle başlar. Başlangıçta, tüm yaratılıştan önce Diana vardı; içinde her şey barınırdı. Kendini karanlık ve ışık olarak ikiye böldü. Lucifer, kardeşi ve oğlu, Diana'nın diğer yarısı olan ışığı temsil ediyordu. Diana, Lucifer'in ışığını gördüğünde, onu arzuladı ve ışığı karanlığına almak istedi. Bu arzu, Şafak olarak tanımlandı.
Lucifer, Diana'nın arzularına boyun eğmedi ve ondan kaçtı. Lucifer'in, diğer tüm yaratıklardan daha çok sevdiği bir kedisi vardı; kedi her gece onun yatağında uyurdu. Diana, bu kediyle yer değiştirdi ve Lucifer'in yatağına yattı. Karanlıkta tekrar kendi formuna döndü ve bu şekilde Lucifer'den Aradia'ya hamile kaldı.
Diana, bir ölümlü kılığına girerek dünyaya indi. Cadılıkla ilgili bilgisi ve tutkusu sayesinde o kadar güçlü oldu ki, Cadıların Kraliçesi unvanını kazandı. Ancak bu kadar tanınır hale gelince, insan kılıfını bırakıp gökyüzüne dönmek zorunda kaldı. Diana, cadılık öğretme görevini kızı Aradia'ya devretti. Aradia’ya, "Aşağı dünyaya git / Kadınlara ve erkeklere bir öğretmen ol / Cadılığı öğrenmek isteyenlere," diye talimat verdi.
Aradia, dünyadaki bilinen ilk cadı oldu ve öğrencilerine şu sözü verdi: "Hepiniz kölelikten kurtulacaksınız, / Böylece her şeyde özgür olacaksınız." Diana, Aradia’ya zehirleme, bağlama ve felç etme sanatlarını öğretti, böylece Aradia, takipçilerini Kilise’nin zulmünden ve baskısından koruyabildi. Aradia, takipçilerine zarar verenlere karşı intikam almaktan çekinmeyen bir Tanrıça olarak tanınıyordu.
Aradia, Diana’nın hem kızı hem de mesajcısıdır ve Diana’nın Büyük Anne olarak görülen yönünü temsil eder. Aradia efsanesi, bir zamanlar büyü ve cadılık öğreten, yoksulları savunan gerçek bir kadının belirsiz bir hatırasından kaynaklanıyor olabilir. Kral Arthur ya da Nasıralı İsa gibi, mitolojik figür bir tanrıya dönüşebilir. Bu Tanrıça formu zamanla kendi bağımsız geçerliliğini ve gücünü kazanır.
Bugün Aradia, Wicca ve diğer Neo-Paganizm biçimlerinde önemli bir figürdür. Bazı Wiccan gelenekleri, Aradia ismini Büyük Tanrıça, Ay Tanrıçası ya da "Cadıların Kraliçesi" olarak kullanır. Leland'in metni, özellikle *Charge of the Goddess* metni olmak üzere Gardnerian *Book of Shadows* üzerinde etkili olmuştur. 1950 ve 1960 yılları arasında, "Aradia," Gardnerian Craft'ta muhtemelen Tanrıça’nın gizli ismiydi.
Günümüzde Aradia, annesi ve diğer yarısı olan Diana’nın hilaliyle taçlandırılmış bir doğa Tanrıçası formundadır. Genç, güzel ama bilgedir. Eşleri genellikle Cernunnos, Herne ya da Pan olarak kabul edilir.
Adaletsizliğin Karşısındaki Tanrıça; Diana ve Vahşi Kızı Aradia
[quote]“Adaletsizliğe uğrayan çocuğunun gözyaşına ve acı dolu çağrısına nasıl boyun eğebilir bir ana?! Ben, Yüce Ana, söz veriyorum sana, herhangi bir haksızlık karşısında, adımı andığın her anda, yanında olacağım daima. Meryem Ana, Fatma Ana, Aradia, Diana, Luna, Lucina, Ma; seslen istediğin suretle ve adla, ne kadar güçlü olursa olsun sırtını dik tut adaletsizliğin karşısında. Sabret çünkü adalet yerini bulacaktır muhakkak yakında. MA.”[/quote]
15. ve 18. Yy arasında, tüm Avrupa da katledilirken masum adamlar ve masum kadınlar ve yakılırken tanrıçanın yoldaşları, İtalya’ya değin ulaşmıştı kilisenin gaddarlığı… Ülkenin masum insanlarına, katledip işkence yaparken kilisenin zalim adamları Baba, oğul ve kutsal ruh adına, kan ağlıyordu dört bir yanda Meryem ananın heykelcikleri kilisenin günahlarına. İşte bu çağlarda, ağlarken Meryem ana, yükselişteydi ormanların ve ıssız mekanların derinliklerinde tanrıçanın farklı bir yüzü olan tanrıça Diana ve göndermişti ayın karanlık yüzünü temsil eden vahşi bakire Aradia’yı Dünya’ya.
Böylece eski yol öğretilmeye devam etti Diana’nın kızları ve erkekleri arasında ve tabi Diana’nın eski yol ile ilgili sırları da… Ve 19. Yüzyıla değin ulaştı bu sırlar anlatıla anlatıla.
1886 yılında Charles, Otururken karanlık gecede, bir kadın yaklaştı yanına sessizce. Gözlerinin katran karanlığında, saklanıyordu sanki gecenin tüm sırları, belli vardı bir şeyler anlatacakları. Adam sordu “kimsin” diye ve kadın gülümsedi “Ben” dedi “Maddelana, kızıyım yüce Aradia’nın ve ben eski dinin geleneğinin taşıyıcısı, sırların aktarıcısı, Diana’nın yolunda, kadim geleneğin hizmetkârı” ve anlattı tek tek, kulaktan kulağa yayılmış olan sırları, yazar hemen kaleme aldı anlatılanları… Uzun süren bir aktarım ile kaleme aldı sonunda kadim sırları içeren kitabı. “Nedir” dedi “bu şaşırtıcı kitabın adı” katran karası kadın gülümsedi ve gözleri parıldadı “kilisenin yarattığı babanın zalim sözlerini umursamayan, karanlık Tanrıçamın incili”
[quote]”Diana kızı Aradia’ya şöyle söyledi; Eğer papazlar ve asiller inancını terk etmen için zorlarlarsa seni, Baba, Oğul ve Meryem adına, De ki onlara: “Sizin tanrınız, babanız ve Meryem, Üçü de şeytandır. Çünkü gerçek Tanrı, gerçek Baba size ait değildir! Ben kötülüğü silip süpürmeye geldim Kötülüğün insanları, yok edeceğim hepinizi!” (Aradia, Gospel of The Witches[/quote]
Bu öğretiler ve tepki, İtalya’da zalimliğin diz boyu olduğu, zenginlerin fakirleri ezdiği, soyluların kibirle halkın malına göz diktiği, kilisenin çalıp çırptığı ve kölelerin eziyet edildiği aşağılandığı bir çağda ortaya çıkmıştır. Eski Roma Tanrıçası bakire avcı Diana, ortaçağ sürecinde, stregheria (İtalyan cadılığı) geleneğinde ana tanrıça ve Diana kültüne dönüşmüş ve Ana Tanrıça Diana’nın bakire kızı vahşi Aradia’nın yolunda yürüyen kızları ve oğlanları, bu karanlık sürece karşı tepki almışlardır. İşte tam bu süreçte Aradia’nın incili olarak geçen Kilisenin ata erkil bilincine tepki olarak doğan öğretiler açığa çıkmıştır .
Bu öğretiye göre Tanrıça Diana, kızı Aradia’yı Dünya’daki kızlarına ve oğullarına yardımcı olması, haksızı haklı yapması, soylu ve zalim kilisenin adamlarını alaşağı etmesi için Dünya’ya göndermiştir. Eski dinde ilerleyen kadın ve erkeklerin aşağılandığı, işkence gördüğü, kilisenin zengin ve soyluların arkasında durduğu ve kutsal ruh, Baba, oğul, Meryem isimlerinin iyilik içinde değil zulüm için kullanıldığı bu çağda, bir direniştir esasında bu… Vakti zamanında Kibele’nin kızları olan Amazon kadınlarının feminist hareketi gibi bir direniştir. Yani Tanrıça’nın kendini çok göstermeyen karanlık yüzünün tepkisi, aynı ayın hiç görmediğimiz karanlık tarafı gibi… İlerleyen dönemlerde bu öğretileri derlemiş olan (bazı araştırmacılar ailesinden kaldığını söyler) Maddelana isimli rahibe, öğretisini Charles Leland isimli İtalyan folkloru üzerine araştırmalar yapan kişiye aktarır ve Aradia; Gospel of the witches ismiyle 1899 yılında kitap Londra’da yayınlanır. Şiirler şeklinde gizlenmiş eski sanatları ve çeşitli eski efsaneler anlatılır kitapta… İşte Tanrıça’nın kendini “sert” bir şekilde gösterdiği bir başka dönemdir o. Kitaba göre Aradia zalimleri eski tehlikeli sanatlarla yok etmenin sırlarını anlatır, işte bu Tanrıça’nın her zaman göstermediği tehlikeli yüzüdür. Dünya’dan ayrılsa dahi, zulme karşı, zayıf olan kadın ve erkeklerin her zaman yanında olacağını ve dileklerini işiteceğini anlatır. Aradia sadece kadınların değil Diana’nın yolunda giden ve zulme uğrayan erkeklerinde yanında olacağını, kötülüğe, hırsızlığa, soyluların adaletsizliğine karşı duracağına dair söz verir.
[quote]Aradia; “Ben bu dünyadan ayrıldığım zaman Herhangi bir şeye ihtiyacınız olduğu her zaman ay dolunayken, ayda bir kere Toplanın Issız bir yerde, veya buluşun hep birlikte ormanın içinde anmak için Kraliçenizin güçlü ruhunu Annemin, Yüce Diana’nın” (Aradia, Gospel of the Witches[/quote]
Hala daha İtalya ve civarında, büyük bir gizlilikle dilden dile dolaşır Tanrıça’ın başka bir sureti olan Diana’nın bilgeliği; O, bu suretinde, Asi, dik başlı, yavrularını korumak için elinden geleni yapan güçlü bir anne ve özgür ruhlu bir kadın gibidir, Akdeniz kadını gibidir…
Yorumlar
Yorum Gönder