✨Biz Manifest'ten Devam Ya ✨

 Evet sonunda ara çerez bölüm atmak yerine başladığım manifest ile yakından alakalı bölüme devam edebileceğim boş zamanı buldum o zaman tekrardan  bu bombok konuya hoş geldiniz. Şimdi bu pek sevgili konunun ilk bölümde genel olarak nedir ne değildir tarzı bir yazıydı küçük tüyolar verdim ve manifest üstüne baya konuştuk. Bazılarınız şunu diyebilir " ulan bunun diğerinden ne farkı var lan dümbük." doğru pek bir farkı yok diğer verdiğim tekniğin bir tık üst seviyesine yelken açacağız bu bölümde o yüzden işler bir tık daha kızışacak. Hadi bakalım asıl konuya geçelim. 


Ey Manifest Sen Kimsin Ya ?

Genel giriş yazımız olmazsa yazar hanım ölecekmiş o yüzden manifest ve bitmeyen yanlışlarıyla başlayıp oradan tekniklere akacağız . Şimdi kitlece şunu bir yalvarırım sindirelim artık , MANİFEST DEĞİL ÇEKİM YASASI . Ne yazık ki The Secret çıktı çıkalı maşallah herkes çekim yasası kullanıyor . Ha bu rezalet yetmiyor gibi bir de saçma bir şekilde yeni isim alıp instagram keşfetine düşüyor. Bir yasa nasıl rezil edilir kepaze edilir bizde saç baş yola yola izliyoruz. "Eeeeee Neonna hanım manifest çekim yasası , eeee çekim yasası ne" derseniz ki genelde kimse sormuyor çoğu kişi " AmA tHe sİkrIT Da ÇeKmi YaSaSı AnLaTıOr " gibi yavan dönütlerde bulunuyor , kitapta sorun olmamakla birlikte okur konunun kilometrelerce hatta fersahlarca ötesinden gelip olayı kıçından çocuk oyunu gibi anlatması ve yine bir kitleye içerik üreten bu elemanın kitlesi "bunu müslüman yapabilir mi" derecesinde bir yapıya sahip olmasıdır. Çekim yasası ne dersek çok basit tanımıyla "benzer benzeri çeker " yasası. Evreni dev bir ayna olarak kabul edersek , biz o dev aynaya ne yansıtırsak onu görürüz. Bunu bir de pek sevgili Gnoxis'ten alıntı yapalım o zaman. 

Çekim Yasası ( Gnoxis)


Çekim yasası “ benzer benzeri çeker” kavramını içerir. Evrende her şey enerjidir. Düşüncelerimiz enerji parçacıklarıdır. Yaşamımızda sonsuz olasılıklar vardır. İçinde bulunduğumuz kuantum alanda her şey birbirini etkiler.

Bütün bu düşünce parçacıkları , bizim düşüncelerimizin yaydığı enerji sinyallerine de yanıt verirler. Önemli olan yaydığımız düşünce sinyal frekanslarının aynı frekansta olan diğer kuantum parçacıklardan yanıt bulabilmesidir. Bunu gerçekleştirebilirsek , yaşamımızda arzu ettiğimiz sonuçları yaratabileceğimiz bir kuantum alanı oluşturabiliriz. “Sırrın Sırrı” kitabımda , tüm olumlu ve olumsuz düşüncelerimizin , evreni sarıp sarmalayan karmaşık enerji alanları içinde , devamlı titreyen salınan enerji parçacıkları olduğundan söz ettim ve düşünceyi gerçeğe dönüştürmenin dolayısıyla yaşamın sırrını “çekim yasası” , sırrın sırrını “rezonans fenomeni” ve sırrın sırrının sırrını da “ kendini sevmek” olarak tanımladım. Geçmişin pişmanlıklarına ve geleceğin kaygılarına takılıp kalmadan kendimizi sevmenin yollarını aramanın önemini vurguladım ve Hz. Mevlana’nın bu mucizevî sırra ne kadar vakıf olduğunu onun şu dizeleriyle aktardım;

“ Sen düşünceden ibaretsin/ Geriye kalan et ve kemiksin

Gül düşünür gülistanlık olursun/ Diken düşünür dikenlik olursun…”


Şimdi az çok dış hatlarıyla çekim yasasını anladık varsayıp devam ediyorum . Şimdi bu yasa ya da uygulamanın adı ne olursa olsun kendimize bir iyilik yapıp bazı şeyleri gerçek hayata tasvir etmenin çocuk oyuncağı olmadığını ve neden olmayacağını sindirmekle başlayalım. Her şeyin özü kendini sevme olgusunu ele alalım. Bunun hem zihinsel bir süreç olduğunu ve zihnin de bazı spesifik konular üzerinde oynamaya yapmayı gerektirecek konulardır en azından benim için. Çünkü söz bahis kendini sevme olgusu aynanın karşısına geçip Deliha gibi " ÇOK GÜZELİM BEAAA" demek değil. Kişinin kendini sevmesi günümüz ağızıyla Ego kasmak da değil , ben merkezcilik de değil. Kendini sevme olgusu fiziki ve ruhani her kusurumuzu olduğu gibi kabul edip bununla birlikte mutluca yaşamaktır , yaşıyormuş gibi değil. Tabii sadakatsiz bir yapıya sahipseniz ve partnerinizi aldatıyorsanız bu bir kusur değil karaktersizliktir . Çekim yapısı temelini elde olan şeylere şükran duymakla da alakalıdır , yaşadığınız hayata sağlıklı bedeninize şükran duymak gibi mesela . Bununla birlikte enerjinin yüksek tutulması ve elde etmek istediğimiz şeylere saplantılı bir şekilde bağlanmadan bunu hayatımıza çekmeye çalışmaktır. Tabii şahsım gereği kitapta ki sözde pozitif kalma tatavası bana pek etkili gelmiyor açıkcası  , kişi kendini negatif bir halinden pozitif bir ruh haline döndürmeye çalışması tatlı bir anıyı anımsamaktan ziyade kişinin enerji frekansını yükseltmesi için "çaba göstermesi gerektiği" eylemler dizinidir. Bunların en kalıplaşmış hali meditatif uygulamalardır . Meditasyon yapmak , kişinin bedenen değil ruhsal olarak kendini olumlu bir enerji alanına sokmaya çalışma çabasıdır. Buna giden yollar her hangi bir spiritüel çalışma ile gerçekleştirilecek olmasıyla birlikte uygulanan teknik kişiden kişiye değişim gösterebilme eğilimindedir . Olayın temel basamağı enerji yükseltmek çünkü çekmek istediğimiz şey pozitif bir şey bolluk bereket , yeni bir eş , yeni bir araba yeni bir ev vb şeyler. Yani güzel kardeşim aldatılma ile sonlanmış ilişkinin manevi yükünü hafifletmeye yönelik bir şey yapmadan hayatına ideal erkeğini çekemezsin , büyük ihtimalle kafanda kodlanmış onlarca senaryo kuşku ve şüphe olacak . İşin tam bu noktasında önümüze misler gibi bahar çiçeği kokularıyla yıkanmış bir zihin yönetimi çıkıyor. Zihni istenilen konuya sabitleme ve odaklama . O an zihninde istediğin dilediğin şeyin görüntüsü , düşüncesi hariç her olaya ve ihtimal adı verdiğimiz benim tabirimle artçıl düşüncelerden kendimizi ve bilinçaltımızı izole etmektir . O an kişinin ilgisini odağı sadece dilediği şeye sabitlediği One-pointedness aşaması. Bu dilediğimiz şeyi hayatımıza çekme yöntemini illa da kullanacaksak doğru kullanalım bari , gün yüzü görmemiş gibi davranmaya gerek yok sonuçta . Bir tane daha ekleme yapacak olursam , bu manifest methodları , kodları cart curt bu şeyler  KİŞİNİN  KENDİNE ÖZEL OLARAK   (SİNDİRME SÜRECİ ) ENERJİSİNİ DOĞRU  BİR ŞEKİLDE ( SİNDİRME SÜRECİ) KANALİZE ETMEK İÇİN  ( SİNDİRME SÜRECİ) KULLANDIĞI  ARACI  UYGULAMALARDIR ( SİNDİRME SÜRECİ) . Yani , bizim instagramda yana yakıla aradığımız o methodlar kişinin kendi uygun gördüğü ( sanki insanın zihinsel alt bilinç üst bilinç yapısının üzerine doktora yapmış profesör düşünür gibi )  şeyler olmakla birlikte herkese UYGUN olması imkansız şeylerdir ... Kimisi resmederek bunu çekmeye elverişlidir , kimisi yazarak kimisi okuyarak , kimisi şarkı söyleyerek , kimisi görüntüleyerek yaşadığımız dünyada herkes birbirinden farklı olduğu için hepimizin kullanacağı yöntemin çok farklı olması gayet normal bunun da yanı sıra kişinin neyi yazacağı ve nasıl görüntüleme yapacağı da tamamen kişinin kendine uygun olan bir şekilde olmalı ki yanlış mı yapıyorum kuşkusu olmasın . Çekim yasası kullanmak için methodun kişiden kişiye değişkenlik göstereceğini anlamışsızdır umarım. Şimdi biri çıkıp o malum soruyu sormadan cevaplayayım " Eeeee Neonna sen Altbilinç - Üstbilinç ve zihinin işleyişi üzerine doktora tezi yazmış , profesör düşünür müsün de millete manifestmiş zihin yönetimiymiş ahkam kesiyorsun ?" Haşa efendim tabii yazmadım ama en azından zihin yönetimi gibi kişiden kişiye değişmeyecek olgular konusunda ahkam kesmekle kişiden kişiye değişkenlik gösteren yöntemler üzerine ahkam kesmek arasında dağlar kadar fark var . Yani daha basit anlatalım temizlik yapmak nasıl evimizi güzel gösterirse , zihnimize yaptığımız temizlikte bize güzellik getirir. Nasıl önemli bir sınavımız olduğunda tüm odağımızı sınav çalışmamıza harcıyorsak ve doğru bir çalışma düzeniyle sınavlarımızdan istediğimiz notları alıyorsak , bu manifest , çekim yasası ne haltsa aynı mantıkta ilerliyor. Neyse şimdi bizim zihin yönetimi ile başladığımız yolculukta aktarma yapıp devam ediyorum. Bu seferki daha ileriye gitmek isteyen yolcularımızın ulaşacağı nokta Metamorfoz. Hadi metamorfoz durağına giden yolculukta duraklarımıza bakalım .


1-Nesne Konsantrasyonu 

"Nazarı değdi" dediğimiz olayın hemen hemen benzeri , bir nesneye , yıldız duvarda ki bir leke vb bir şeyi uzun bir süre göz hapsine almak . Anlamlı , anlamsız her hangi bir nesneye hiçbir düşünce olmadan dakikalarca bakmak . Ve her hangi bir düşünce zihnimize düştüğünde onu salıvermek ve zihnimizden uzaklaştırmak ve  tamamen içsel sessizlik bölünmeden bunu dakikalarca sürdürmek için uğraşmak. Kısaca hiçbir amaç aramadan sadece o nesneye pür dikkat "kitlenmek". 

2-Ses Konsantrasyonu 

Bir ses seçilir , bu seste yine hiçbir mantık aranmaz ve o seçilen ses zihnimizde diğer tüm düşünceler bastırılana kadar defalarca defalarca tekrar edilir. Sesin ne kadar uygun ya da uygunsuz olduğu önemli olamamakla birlikte önemli olan şey bunu otomatikleştirmek ki uyku halinde bile tekrar edilmesi durumu cesaretlendirici içerikler arasındadır . Bu güç sözcükleri oluşturmanın anahtarıdır. 


3-Görüntüsel Konsantrasyon 

Yine her hangi amaçsız , ne olursa olsun kabul görecek mümkünse anlamsız bir nesne şekil vb bir şey seçilir . Ve bu sefer bu görüntü zihnin gözünde kesintisizce ve olabildiğince canlı bir şekilde görüntülenmeye çalışılır . Burada ana etken sen bir görüntüyü kesintisiz ne kadar hayalinde tutabilirsin . Tabii ki her adımda ki gibi bu işlemde de zihin tamamen düşüncesiz bir konumda olacak ve görülen nesne düşünceler tarafından etkilenmeyecek . Zihinde yeri olan ve yer alacak olan  tek şey seçilen görüntü olacak. 

Bu üç yöntem her kademesiyle güncelere not edilmeli . Bu büyüsel Trans deneyiminin ta kendisidir. Yani bizim amaçladığımız zihinsel konum ve mükemmel bir odak. Metamorfoz dediğimiz şey tam olarak bu adımların mükemmel bir şekilde benimsendikten , pratik edildikten sonra zihnin geldiği konuma verilen addır . Kişinin zihnini isteği doğrultusunda yeniden yapılandırması durumudur. 


"Eeee neonna biz bunu napıcaz" diye soran olursa belli bir şeyleri kıçımızı devirip yatmadan , kalkıp oyunu kitabına göre oynayacağız. Şimdi verdiğimiz adımları düşünelim Enerji Yükseltme - Zihni Yeniden Yapılandırma - Ve dilediğimiz şey olmuş ve biz hazırlık ( burada dilemeni hangi methodla  yapacaksın belirliyorsun ki ne olursa olsun bence zihin yapılandırma işin kilit noktasıdır) yapıyoruz üçgenini benimsemek . Üçü bir uyuma girdikten sonra olmayacak bir şey kalmayacak diye konuyu kapatıyoruz. Ama neonnanın tavsiyesi önce biraz zihin yönetimi için çabalıyoruz pratik yapıyoruz zihin yönetimini kavradıktan sonra zaten olmayacak hiç bir şey  yok ama bir dilek diledikten sonra da sürekli bunu düşünüp takıntı yapmıyoruz evrene güvenip oluruna bırakıyoruz diyip bu yazıyıda okura teşekkürlerimi sunarak noktalıyorum artık. 


 

 


Yorumlar

Popüler Yayınlar